Ana Sayfa Kişisel Gelişim Röportaj Tropik Meyve Cenneti: Bodrum’da İso Baba’nın Çiftliği

Tropik Meyve Cenneti: Bodrum’da İso Baba’nın Çiftliği

Tropik Meyve Cenneti: Bodrum'da İso Baba’nın Çiftliği
VarolusveOtesi

Bodrum‘un Yahşi Mahallesi’nde yer alan İso Babanın Çiftliği, barındırdığı sayısız tropikal meyve ağacıyla ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Çiftliğin sahibi Cahide İmre, üretkenliği ve toprakla kurduğu güçlü bağ sayesinde herkese ilham veriyor. Bodrum Ticaret Odası‘nın Tarım Turizmi Rotası Projesi kapsamında ziyaret edilen bu çiftlik, arazilerin üretime dönüştürülerek korunmasının en etkileyici örneklerinden biri diyebiliriz.

İso Baba’nın Çiftliği’nin sahibi Cahide İmre

Varoluş ve Ötesi Dergisi Gastronomi Yazarı Bülent Vural, İso Baba’nın Çiftliği’nin sahibi Cahide İmre ile hem bilgilendirici hem de keyif dolu bir röportaj gerçekleştirdi.

Cahide Hanım öncelikle sizi ve markanızı tanıyabilir miyiz?

Benim toprağa ve yaşama duyduğum ilgi girişimci kadın olmama ön ayak oldu. Yıllardır kendi hobimiz olan, kökenlerimizden aldığımız güçle çok severek çalışıp ürettiğimiz tropikal meyve ve sebze çiftliğimizi huzurla çalıştığım bir iş yerine çevirdim. İso Baba’nın Çiftliği markasını ortaya çıkardım.

Kaç yıldır İso Baba’nın Çiftliği’ndesiniz? Bu süreçte ne gibi eğitimler aldınız, kendinizi nasıl geliştirdiniz?

Yaklaşık 10 yıldır kendi hobi çiftliğimiz olan İso Baba’nın Çiftliği’ndeyim. Kendimi geliştirmem çocukluğuma dayanır. Çocukken ailemle beraber kendi köyümüzde yaptığımız ürünler, annemden öğrendiklerim kuşaktan kuşağa taşımaya çalıştığım işim haline geldi. Her ürettiğimiz üründe her şeyin doğallığının ön planda olması için kendimi her fırsatta çeşitli kurslar ile geliştiriyorum.

“Bir kadın girişimci olarak hobim, şimdi giderek güçlenerek işim haline geldi”

Kadın girişimci olmanın ne gibi avantaj ve dezavantajları bulunuyor sizce?

Kadın girişimcilikte üretici olduğumda insanların gelip İso Baba’nın Çiftliği’ni gördüklerinde takdir etmeleri çok güzel. Bir kadın girişimci olarak hobim, şimdi giderek güçlenerek işim haline geldi. Dezavantaj kısmında şunu söyleyebilirim, tropikal meyve ağaç yetiştiriciliğinde hem önümüzün açılması hem de ülkemizde tropikal fidan yetiştiriciliğinde zorlanıyoruz. Sizler de bilirsiniz ki ülkemizde nadir yetiştiricilik alanındayız.

“Şu an çiftliğimizde Bodrum’un iklimine uyum sağlamış tropikal ve yarı tropikal 100’e yakın ağacımız mevcut ve meyvelerini alıyoruz”

Bodrum’un mevcut iklim koşulları üretiminizi nasıl etkiliyor? Bodrum tropikal meyve üretimine ne kadar uygun?

Bodrum’da tabi ki tropikal meyve yetiştiriciliği zor. Çünkü her şeyden önce değişen iklim koşulları nedeniyle bizlerin de zorlandığı zamanlar oluyor. Meyvelerimizi, ağaçlarımızı korumak için serada saklamak zorunda kalıyoruz. Bazen çıkan fırtınalar nedeniyle değeri maddi, manevi yüksek olan ağaçlarınızın zararına yol açabiliyor. Buna rağmen Bodrum’da tropikal meyve yetiştiriciliği mümkün. Şu an çiftliğimizde Bodrum’un iklimine uyum sağlamış tropikal ve yarı tropikal 100’e yakın ağacımız mevcut ve meyvelerini alıyoruz.

Son dönemlerde küresel ısınmanın etkileri Bodrum’da da görülüyor mevsim normalleri dışında durumlar söz konusu; bu konuda ne gibi önemler alıyorsunuz?

Çiftliğimizde daha öncesinde sera mevcut değildi. Bundan kaynaklı da kayıp yaşayınca çiftliğimizin içine güzel bir sera yaptık.

Geri dönüşüm ve su tasarrufu konularında neler söylemek istersiniz?

Geri dönüşüm için ben ağırlıklı olarak organik atıklarımı tavuklara veriyorum. Ayrıca yine bahçede kazdığım bir çukurum var orada kompost yapıyorum. Kompost yaparken de yeşil atıklardan azot, kuru dallardan karbon geliyor ve gayet güzel bir kompostum oluşuyor onu da sonra gübre olarak kullanıyorum. Su tasarrufuna gelince de sebze yıkadığım suları bahçeme döküyorum ağırlıklı olarak kimyasal kullanmıyorum Arap sabunu kullanıyorum. Arap sabunu da zaten doğal bir şey olduğu için ondan gelen suları da bahçeme dökebiliyorum.

“Malçlamak gerçekten çok önemli. Malçla toprağın üzerinde bir tabaka oluşturulduğu vakit, güneşte, topraktan suyun buharlaşmasının çoklukla önüne geçiliyor”

Malçlama yapıyor musunuz?

Tarımda suyu etkin kullanma konusunda malçlamanın önemine değinmek isterim. Malçlamak gerçekten çok önemli. Malçla toprağın üzerinde bir tabaka oluşturulduğu vakit, güneşte, topraktan suyun buharlaşmasının çoklukla önüne geçiliyor. Ve bu da bu sıcak iklimlerde bize çok rahatlık sağlarken aynı zamanda doğal ürünlerle yaptığımız malç toprağa humus olarak geri döndüğü için sonrasında da toprağın su kaybı çok azalıyor. Hem de toprağın verimi artıyor. Bu anlamda doğal ürünlerle yapılacak malça örnek olarak odun talaşı kullanılabilir ya da saman kullanılabilir. Bu kişinin isteğine göre değişiklik gösterebilir. Tarımda suyu etkin kullanmak için damla sulamanın da önemi çok fazla. Hangi malzemeye daha kolay ulaşılabileceğine göre değişebilir.

Sizce Bodrum’da Agro-turizmi daha da geliştirmek için neler yapılmalı?

Bodrumda Agro-turizmi daha iyi geliştirmek için bahçelerimize sahip çıkmalıyız. Toprağımıza atalarımızın verdiği önemi vererek, onların gösterdiği özeni göstererek sahip çıkmalıyız. Toprağın hak ettiği saygıyı ona sunarak Agro-turizm Bodrum’da geliştirilebilir. Bodrum’un baharları Agro-turizm açısından değerlendirilebilir ve değerlendirilmelidir.

“Geleneklerimizden kopmamak, gelenekten utanmamak aksine geleneği baş tacı yapmak gerekir”

Eklemek istedikleriniz bir şey var mı? Diğer kadın girişimcilere tavsiyeniz olur mu?

Geleneklerimizden kopmamak, gelenekten utanmamak aksine geleneği baş tacı yapmak gerekir. Büyüklerimizden öğrendiklerimizin arkasında durup üretmek. Üretmek için unutulan tarifleri lezzetleri gün yüzüne çıkarmak gerek. Kadın girişimcilere şu tavsiyem olabilir; bir kavanozdan başlayan hikâyem şimdi başarı ile devam ediyor. İnanın ve pes etmeyin derim.

Tüm yayın hakları Varoluş ve Ötesi’ne ait olup yazılar iktibas edilemez. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler şahıslara aittir.

VarolusveOtesi